Şalcı Bacı’nın Asılarak İdamına Ait Olduğu Sanılan
Fotoğraf Aslında Başkasına Ait
1925 yılında Erzurum’da bohçacılık yaparak, başörtüsü
satarak hayatını kazanan Şalcı (Şöhret) Bacı adlı kadının Şapka Kanunu’na
muhalefet nedeniyle idam edildiği iddia edilmektedir. İdam cezasının infazını
yansıttığı iddiasını aktaran paylaşımlara da bir kadının asılarak idamına
ait fotoğrafın eşlik ettiği görülmektedir.
Bahse konu fotoğraf şu şekilde:
Şalcı Bacı’ya ait sanılan görsel
Fotoğrafı Şalcı Bacı’ya ait olduğu iddiasıyla aktaran bazı
paylaşımlar şu şekilde:
“Cumhuriyetin kadına ne kazandırdığını anlatırken 1926’da;
Başörtüsü sattığı için ŞAPKA KANUNUNA MUHALEFET suçundan idam edilen ‘ŞALCI BACIYI’
anlatsanıza nesillere”
Fotoğrafın Şalcı Bacı’ya ait olduğunu öne süren paylaşım
“İranda saçı gözüktüğü için öldürülen kadını fırsat bilen
Kemalistler yine İslama ve şeriata saldırmaya başladılar. Peki ya şapka
takmadığı için asılan Şalcı Bacı için bir diyeceğiniz yok mu? Hatun kişi olduğu
anlaşılmasın diye de üstüne çuval geçirip astılar.”
Kadir Mısıroğlu Muhibbanı:
Fotoğrafın Şalcı Bacı’ya ait olduğunu öne süren paylaşım
Paylaşılan fotoğrafın Erzurum ya da Şalcı Bacı ile bir
ilgisi bulunmuyor. Fotoğrafta idam cezası asılarak infaz edilen kişi TBMM
kararıyla idam edilen ilk kadın olarak tarihe geçen Isparta’nın Darıbükü
Köyü’nden Hasan kızı Fatma’dır.
Hasan kızı Fatma, 20’lik altın ve tarla karşılığı aynı
köyden Eşref’in Hanife’yle evlenmesini temin etmek amacıyla Eşref’in karısı
Ümmüşani’yi öldürmüştü. 1927 yılında Isparta Sütçüler’de işlediği bu
cinayet suçu yüzünden 14 Aralık 1931’de Tuzpazarı’nda asılarak idam edilmişti.
Fotoğrafı Ispartalı gazeteci Yusuf Yavuz Abdurrahman
Kökdoğan arşivinden temin ederek paylaşmış ve Hasan kızı Fatma’nın
Isparta Yukarı Köprüçay Havzası’ndaki mezarını tespit edip öyküsünü aktarmıştı.
Fizikî kopya üzerinden çekilen fotoğraf şöyleydi:
Isparta’nın Darıbükü Köyü’nden Hasan kızı Fatma, TBMM kararıyla asılarak idam edilen ilk kadın olmuştu
Ispartalı Hasan kızı Fatma’nın idamı basına “Türkiye’de
asılan ilk kadın” başlığıyla yansımıştı”.
15 Aralık 1931 tarihli Son Posta gazetesi kapak sayfası
15 Aralık 1931 tarihli Son Posta gazetesinden “Türkiye’de asılan ilk kadın” başlıklı küpür
15 Aralık 1931 tarihli Son Posta gazetesinden “Türkiye’de asılan ilk kadın” başlıklı küpür
15 Aralık 1931 tarihli Son Posta gazetesinde bahse konu idam
hakkında şu ifadelere yer verilmişti:
“Türkiyede Asılan İlk Kadın
Isparta 15 (Hususî) – Türk Adliye tarihinde ilk defa olarak
usul ve kanunî merasim altında bir kadının burada asılarak idam olunduğunu dün
bildirdim.
Bu münasebetle hususî bir mahiyet alan vakıanın faili Fatma
hakkında bazı malûmat vermeyi faydalı buluyorum.
İdam edilen Fatma, İspartanın Egirdir kazasına tâbi
Darıbükük köyündendi ve Hasan isminde birinin de kızı idi. Kendisini idam
sehpasına sürükliyen cinayeti ayni köyden Toptaş oğlu Eşrefin başka bir kadınla
evlenmesini temin için ehemmiyetsiz bir para mukabilinde işlemiştir. Bu parayı
veren, Eşrefle evlenmek arzu eden Hanifedir. Eşrefin karısının adı da
Ümmüsaniyedir, Hanife, Fatmayı çağırarak eğer Ümmüsaniyeyi öldürürse kendisine
bir altın vereceğini vadetmiş ve ilerde de bir tarla vermeyi taahhüt etmiştir.
O havali dağlık olduğu için bir miktar tarlanın bir çiftlik
kadar kıymeti vardır. Bunun üzerine Fatma, bu hususta anlaştığı Ayşenin evinde
bir iftar tertip etmiş ve Ümmüsaniyeyi oraya çağırmıştır. Cinayetini de
iftardan sonra teravih namazını kılarken kadının arkasından balta ile taarruz
etmekle işlemiştir. Sonra Ayşe ile birlikte cesedi köyün yanından geçen çay
civarına gömmüşlerdir. Bu suretle de cinayetleri örtülü kalıyor.
Fakat bir gün birdenbire bastıran sel, toprakları sıyırıyor
ve ceset meydana çıkıyor. Kadınlar, bu noktayı daima tarassut altında
bulundurdukları için cenaze meydana çıkar çıkmaz bunu gömmiye teşebbüs
ediyorlar ve halk tarafından görülüyorlar.
Fatmanın cinayet şeriki Ayşe bir sene hapse mahkûm olmuştur.
Mustafa”
Şalcı Bacı’ya Ait Sanılan Bir Diğer Fotoğraf
Yine sosyal medyada idam edilen Şalcı Bacı’ya ait olduğu öne
sürülerek paylaşılan bir diğer görsel de 1938 yılında metres hayatı ve
zehirleme hükmü gereği idam edilen Ayşe Gelget adlı kadına aittir (Üzerine
asılan idam hükmündeki tarih ve Latin harfleriyle yazılı olması bahse konu
görselin Şalcı Bacı’ya ait olmadığının diğer delillerdir).
Ayşe Gelget’in idamına ilişkin 6 Mayıs 1938 tarihli ve 3900
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1047 nolu karar metni şöyledir:
“Karaisalmın Mansurlu köyünden Ali kızı Ayşe Gelgetin ölüm
cezasına çarptırılması hakkında
(Resmî Gazete ile neşir ve ilâm : 6/V/19S8 – Sayı : 3900)
No. 1047
Karaisalı kazasının Karsantı nahiyesine bağlı Mansurlu köyünden
Kasım Ali Hasanın karısı Dudu ile oğlu Aliyi zehirlemek suretile taammüdle
öldürmekten suçlu Kasım Alinin yanında hizmetçi adı altında metresi bulunan Ali
kızı 1319 doğumlu Ayşe Gelgel hakkında Seyhan Ağır ceza mahkemesince hükmolunan
ölüm cezasının değiştirilmesini ve hafifi estirilmesini müsielzim bir sebeb
görülemediğinden teşkilâtı esasiye kanunu nıııı 26 ncı maddesi mucibince bu
cezanın infazına karar verilmiştir
(Cıld : 20 – Sayı fa : 2 ve Cıld : 24 – Sayıfa : 112 ve Cihl
: 2.1 – Sayıfa : 2).’
2 mayıs 1938”
Erzurum’da 1925 Yılında Şalcı Bacı Adlı Kadının Asılarak
İdam Edildiği İddiası
Tek derdi ördüğü şallardan kazandığı üç kuruşla üç öksüz
çocuğunu büyütmek olduğu hâlde Şapka Kanununa muhalefetten dolayı idam edildiği
öne sürülen Erzurum’lu Şalcı Şöhret Bacı’nın varlığı tartışmalı bir mevzu.
Şalcı Bacı’nın hikâyesi olduğu iddiasıyla aktarılan
metin şu şekilde:
“24 Kasım 1925, bundan 95 sene önce Erzurumlular şapka
inkılabını protesto için valilik önünde toplanırlar. Yetim çocuklarına bakmak
için şal örüp pazarda açtığı sergide satan Şalcı Bacı’ya ‘koş, senin oğlanlar
da hükümetin önünde’ diye haber verilir.
Şalcı Bacı valilik önüne gider, çocuklarını orada
göremeyince sorgusuz sualsiz idam için götürülenlerin içinde sanıp ‘Başlarım
şapkanıza. Nerede benim balalarım’ diye bağırdığı için apar topar idama mahkum
edilir. Tatar Hasan Paşa, Şalcı Bacı’dan çarşafını çıkarmasını ister.
Şalcı Bacı da “Bugüne kadar bu çarşafı çıkarmadım. Bir
başıma dul bir kadın olarak namusumu hep korudum. Bundan sonra da çıkarmam”
cevabını verir. Paşa, ‘Sen bilirsin o zaman’ diyerek Şalcı Bacı’nın başına
geçirmek için askerlerden un çuvalı ister. Şalcı Bacı şöyle bağırır:
‘Ula sen nasıl adamsın? Hem kadın kısmını şapka için
asıyorsun, hem de kadındır belli olmasın diye korkundan un çuvalı geçiriyorsun.
Ödlek herif! Yüreğin varsa kadın astım desene!”
5 gün sonra bile cesetler hâlâ darağaçlarında sallanıyordu.
Tek suçları şapkaya karşı çıkmalarıydı.
Günler sonra sadece şapka takmak istemedikleri için asılan
biri kadın 13 kişinin cesedi çöp arabasına kondu. Ailelerinin almasına izin
verilmedi. Cenaze namazları kılınmadan, kefenlenmeden hendek kazarak içine
cesetleri atıp üzerini kapattılar. CHP düzenini böyle zulümle kurdu.
”Şapkaya tepkilerin şiddetle bastırılması üzerine, gerçekten
pahalı olduğu halde, hiç kimsede şapka giymenin pahalı olabileceğini söyleyecek
hal kalmamıştır. Çünkü artık sorun fes ya da şapka değil, onlardan birinin
giyileceği kafayı yerinde tutabilmektir!”
Ancak, Şalcı Bacı’nın varlığına ya da Şapka İnkılabına karşı
çıktığı için idam edildiğine dair bir belgeye rastlanamıyor. Hakkındaki
iddianın özellikle 1969 yılı sonrasında ortaya çıktığı ve rivayetlere dayandığı
anlaşılmaktadır.
TBMM’nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihinden son idamın
gerçekleştirildiği 1984 yılına değin Meclis kararıyla 15 kadının idam edildiği
biliniyor. Yukarıda da değinildiği üzere TBMM kararıyla idam edilen ilk kadın,
14 Aralık 1931’de Tuzparası’nda gerçekleştirilen infazıyla Isparta’nın Darıbükü
Köyü’nden Hasan Kızı Fatma idi. Cumhuriyet tarihi boyunca TBMM kararıyla idam edilen
15 kadının arasında Erzurum’dan Şalcı Bacı adlı bir şahıs yer almıyor. Ancak,
TBMM kararı dışında İstiklâl Mahkemeleri’nin verdiği hükümle idam edilenler de
mevcut (Bu nüansı gözden kaçıranlar Cumhuriyet tarihinde idam edilen ilk
kadının -varlığı konusunda uzlaşı bulunmayan- Erzurumlu Şalcı Bacı değil,
Ispartalı Hasan kızı Fatma olduğunu öne sürmüştü).
Ayşe Gelget’in idamına ilişkin 6 Mayıs 1938 tarihli ve 3900 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1047 nolu karar metni şöyledir:
“Karaisalmın Mansurlu köyünden Ali kızı Ayşe Gelgetin ölüm cezasına çarptırılması hakkında
(Resmî Gazete ile neşir ve ilâm : 6/V/19S8 – Sayı : 3900)
No. 1047
Karaisalı kazasının Karsantı nahiyesine bağlı Mansurlu köyünden Kasım Ali Hasanın karısı Dudu ile oğlu Aliyi zehirlemek suretile taammüdle öldürmekten suçlu Kasım Alinin yanında hizmetçi adı altında metresi bulunan Ali kızı 1319 doğumlu Ayşe Gelgel hakkında Seyhan Ağır ceza mahkemesince hükmolunan ölüm cezasının değiştirilmesini ve hafifi estirilmesini müsielzim bir sebeb görülemediğinden teşkilâtı esasiye kanunu nıııı 26 ncı maddesi mucibince bu cezanın infazına karar verilmiştir
(Cıld : 20 – Sayı fa : 2 ve Cıld : 24 – Sayıfa : 112 ve Cihl : 2.1 – Sayıfa : 2).’
2 mayıs 1938”
Erzurum’da 1925 Yılında Şalcı Bacı Adlı Kadının Asılarak İdam Edildiği İddiası
Tek derdi ördüğü şallardan kazandığı üç kuruşla üç öksüz çocuğunu büyütmek olduğu hâlde Şapka Kanununa muhalefetten dolayı idam edildiği öne sürülen Erzurum’lu Şalcı Şöhret Bacı’nın varlığı tartışmalı bir mevzu.
Şalcı Bacı’nın hikâyesi olduğu iddiasıyla aktarılan metin şu şekilde:
“24 Kasım 1925, bundan 95 sene önce Erzurumlular şapka inkılabını protesto için valilik önünde toplanırlar. Yetim çocuklarına bakmak için şal örüp pazarda açtığı sergide satan Şalcı Bacı’ya ‘koş, senin oğlanlar da hükümetin önünde’ diye haber verilir.
Şalcı Bacı valilik önüne gider, çocuklarını orada göremeyince sorgusuz sualsiz idam için götürülenlerin içinde sanıp ‘Başlarım şapkanıza. Nerede benim balalarım’ diye bağırdığı için apar topar idama mahkum edilir. Tatar Hasan Paşa, Şalcı Bacı’dan çarşafını çıkarmasını ister.
Şalcı Bacı da “Bugüne kadar bu çarşafı çıkarmadım. Bir başıma dul bir kadın olarak namusumu hep korudum. Bundan sonra da çıkarmam” cevabını verir. Paşa, ‘Sen bilirsin o zaman’ diyerek Şalcı Bacı’nın başına geçirmek için askerlerden un çuvalı ister. Şalcı Bacı şöyle bağırır:
‘Ula sen nasıl adamsın? Hem kadın kısmını şapka için asıyorsun, hem de kadındır belli olmasın diye korkundan un çuvalı geçiriyorsun. Ödlek herif! Yüreğin varsa kadın astım desene!”
5 gün sonra bile cesetler hâlâ darağaçlarında sallanıyordu. Tek suçları şapkaya karşı çıkmalarıydı.
Günler sonra sadece şapka takmak istemedikleri için asılan biri kadın 13 kişinin cesedi çöp arabasına kondu. Ailelerinin almasına izin verilmedi. Cenaze namazları kılınmadan, kefenlenmeden hendek kazarak içine cesetleri atıp üzerini kapattılar. CHP düzenini böyle zulümle kurdu.
”Şapkaya tepkilerin şiddetle bastırılması üzerine, gerçekten pahalı olduğu halde, hiç kimsede şapka giymenin pahalı olabileceğini söyleyecek hal kalmamıştır. Çünkü artık sorun fes ya da şapka değil, onlardan birinin giyileceği kafayı yerinde tutabilmektir!”
Ancak, Şalcı Bacı’nın varlığına ya da Şapka İnkılabına karşı çıktığı için idam edildiğine dair bir belgeye rastlanamıyor. Hakkındaki iddianın özellikle 1969 yılı sonrasında ortaya çıktığı ve rivayetlere dayandığı anlaşılmaktadır.
TBMM’nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihinden son idamın gerçekleştirildiği 1984 yılına değin Meclis kararıyla 15 kadının idam edildiği biliniyor. Yukarıda da değinildiği üzere TBMM kararıyla idam edilen ilk kadın, 14 Aralık 1931’de Tuzparası’nda gerçekleştirilen infazıyla Isparta’nın Darıbükü Köyü’nden Hasan Kızı Fatma idi. Cumhuriyet tarihi boyunca TBMM kararıyla idam edilen 15 kadının arasında Erzurum’dan Şalcı Bacı adlı bir şahıs yer almıyor. Ancak, TBMM kararı dışında İstiklâl Mahkemeleri’nin verdiği hükümle idam edilenler de mevcut (Bu nüansı gözden kaçıranlar Cumhuriyet tarihinde idam edilen ilk kadının -varlığı konusunda uzlaşı bulunmayan- Erzurumlu Şalcı Bacı değil, Ispartalı Hasan kızı Fatma olduğunu öne sürmüştü).
0 Yorumlar